>

Botulinum Toksin

Botulinum Toksin Uygulaması

Clostiridium Botulinum adlı bakteriden laboratuvar şartlarında elde edilen protein yapıdaki Botulinum toksini yaklaşık 35 yıldır çeşitli göz ve sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde uygulanmaktadır. Minimal invaziv girişimler arasında tüm dünyada oldukça yaygın kullanılan Botox’un son yıllarda dermatolojik ve kozmetik amaçlı kullanımı da yaygınlaşmıştır. Bir enjeksiyon uygulaması olan Botox, enjekte edildiği kasların kasılmasını engelleyerek o bölgenin yüzeyindeki kırışıklık çizgilerini kaybetmede son derece etkili bir yöntemdir. Aynı zamanda hiperhidrozis (fazla terleme) rahatsızlığı olan hastalarda koltuk altına, ele, göğüs arasına, dizin arka kısmına ve ayağa yapılan uygulamalarla terlemeyi önleme amaçlı kullanılabilmektedir.
 
Uygulama yapılacak bölgeye öncelikle dezenfektan maddeler uygulanarak o bölgenin enfeksiyon oluşturacak mikroorganizmalardan arındırılması sağlanır. Lokal anestezik kremlerin uygulanıp 20-30 dakika bekletilmesinden sonra uygulamaya başlamak iğne giriş hissini azaltarak konfor sağlayabilir. Sonrasında buz uygulaması tatbik edilerek kanama, morluk oluşum riski ve ağrı hissi azaltılır. Enjeksiyon için genellikle 0.5 veya 1 cc' lik insülin enjektörleri tercih edilir. Bu enjektörler ile işlemin daha az ağrılı yapılabilmesi ve uygun dozları hassas bir şekilde belirleyebilmek amaçlanır. Uygulama hastanın ağrı eşiğine ve verilen araların miktarına bağlı olarak 5-10 dakika civarı sürmektedir.
 
Botoxta etki genellikle 1-3. günler başlar, 10-14. günlerde maksimum etki oluşur, 4-5 ay arası kadar da etki devam eder. Tekrarlayan uygulamalar sonrası oluşan kas küçülmeleri, sonradan uygulama olmasa bile belli bir süre ilgili bölgedeki problemin tekrarlamasını engelleyebilir veya eskiye göre problemin daha az miktarda olmasını sağlayabilir.
 
Kullanım alanları ;
  • alındaki ve kaş arasındaki çizgiler,
  • göz çevresinde oluşan çizgiler (kaz ayağı çizgileri)
  • burun kökü çizgileri (tavşan çizgileri),
  • dudak üstü ve dudak altı çizgileri (smoker lines)
  • burun ucu kaldırılması
  • aşağı bakan ağız köşelerini yukarı kaldırma
  • boyun kırışıklık çizgileri
  • boyun bantları
  • çiğneme kası büyümesi ve buna bağlı diş gıcırdatma tedavisi
  • terleme tedavisi
  • migren tedavisi
 
Olası komplikasyonlar genellikle uygulamanın hatalı bölgeye yapılmasına, uygun olmayan tekniklerle yapılmasına ve uygun olmayan dozlarda yapılmasına bağlıdır. Botox sonrası en sık görülen komplikasyon kanama ve sonrasında morluk oluşmasıdır. Bu yüzden hastalara uygulama öncesi aspirin gibi kan sulandırıcı (antitrombotik etkili) ilaçlar, çeşitli ağrı kesiciler ve vitamin hapları kullanımı sorulmalıdır. Morluk oluştuğunda hızlı dağılması için K vitamini içeren kremler veya arnica montana jel topikal olarak uygulanabilir. Morluğun geçme süresi 7 - 14 gün arasında değişir. Bu süre boyunca hasta isterse kapatıcı kremler kullanarak sosyal ortamlarda kendini daha rahat hissedebilir. Alın ve kaş bölgesi uygulamalarında en sık görülen komplikasyonlardan biri kaşın istenmeyen şekilde fazla kalkmasıdır. Tedavisi yine Botox ile yapılır. Kaş üstü bölgeye yapılan küçük bir uygulama kaşın tekrar normal pozisyonuna gelmesine olanak sağlar. Göz çevresi uygulamalarında çift görme (diplopi), göz kapağı ve kaş düşüklüğü, göz kuruluğu oluşabilir. Bu komplikasyonlar genellikle göze hatalı olarak çok yakın yapılan uygulamalar sonrası oluşur. Bu hastalar yakından izlenmeli, göz kuruluğu için suni göz yaşı damlaları, göz kapağı düşüklüğünde de aproklonidin içeren göz damlaları kullanılabilir. Ağız çevresi ve boyun uygulamaları düşük dozlarda yapılmalıdır. Dudak asimetrileri, salyanın dışarı akması, konuşmada bozulma, yutma güçlüğü, ses kısıklığı bu bölgelerin komplikasyonları arasındadır. Komplikasyon oluştuktan sonra tedaviye hızlıca başlanmalı, hastaya tüm bu istenmeyen durumların geçici olduğu anlatılmalıdır.
 
Herhangi bir bilinen kanıtlanmış teratojenik (hamilelikte çocuk gelişimine zarar veren) etkisi olmamasına rağmen gebelerde Botulinum toksin uygulaması önerilmemektedir. Eğer farkında olmadan gebeliğin erken dönemlerinde uygulama yapılmışsa gebeliğin sonlandırılmasına gerek olmadığı düşünülmektedir. Emziren annelere de uygulanması önerilmez. Yapılacak bölgede aktif enfeksiyon varsa, hastada bilinen nörolojik (sinir) ve kas sistemi hastalıkları varsa (Myastenia Gravis, Eaton-Lombert Sendromu gibi) uygulama yapılmamalıdır.
 
Botulinum toksin uygulaması güzel ve nazik yaşlanma için etkin yöntemlerden bir tanesidir. Basit gibi görünse de iyi bir anatomi bilgisi gerektirmesi, oluşabilecek komplikasyonların engellenmesi ve oluşmuşsa tedavisi için yeterli eğitimi almış uzman hekimlerce yapılması gerekmektedir.
 
Daha detaylı bilgi ve fiyat bilgisi için kliniğimizden randevu alabilirsiniz.
 

 

Clostiridium Botulinum adlı bakteriden laboratuvar şartlarında elde edilen protein yapıdaki Botulinum toksini yaklaşık 35 yıldır çeşitli göz ve sinir sistemi hastalıklarının tedavisinde uygulanmaktadır.